İLKE MALİ HUKUK DENETİM DANIŞMANLIK

" İlkelerimiz Bir, Dostluğumuz, Birlikteliğimiz Daim Olsun "
TEST AÇIKLAMASI TEST AÇIKLAMASI TEST AÇIKLAMASI TEST AÇIKLAMASI TEST AÇIKLAMASI TEST AÇIKLAMASI

10 Mayıs 2013 Cuma / ATİLA KOÇER-Mali Hukuk Uzmanı

Listeye Dön

VARLIK BARIŞI İLE İLGİLİ BEKLENTİLER VE SONUÇLAR

VARLIK BARIŞI İLE İLGİLİ BEKLENTİLER VE SONUÇLAR

Varlık Barışı nın da içinde yer aldığı "torba kanun" tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu nda 09.05.2013 Tarihinde kabul edildi. Varlık Barışı nın başlangıç tarihi de 22 Nisan dan, 15 Nisan a çekildi. Söz konusu tasarıyla yurtdışından ilk hesaplamalara göre 20 milyar doların üzerinde kaynak girişi bekleniyor. Ancak süreç içerinde bunun çok daha büyük rakamlara oluşacağı beklentisi ve hesaplamaları da yapılmış durumda Kanun Tasarısının Yurt içi Beklentilere cevap vermediği ortada daha önce 5811 Sayılı Kanun adı altında düzenlenen Varlık Barışı Kanunu Yurt İçi ve Yurt Dışını kapsamaktaydı burada sadece Yurt Dışı Varlıklarının kapsama alınması Açıkça eşitlik ilkesine göre de ANAYASA’YA aykırılık teşkil etmektedir!

Vergi Müfettişleri İnceleme Yetkisine sahip görevliler Vergi Mahkemeleri İdari Mahkemeler Danıştay İlgili Daireleri geçmiş yıllardan gelen uyuşmazlıklar, incelemeler, uzlaşmalar ve Davalarla zamana karşı adeta yarışmakta ve bu sayıların çok fazla olması iş yükünün de artmış olması sebebiyle âdeta bir çıkmaz içine girmişlerdir. Kamuoyunda da bu konularda bir takım sıkıntılar ve olumsuz düşünceler mevcuttur ve zaman zaman bu konular yazılı ve sözlü basında yer almıştır.

Açıkçası ortada böyle tespitler varken mutlaka yeni bir teklif veya düzenleme yaparak kanun kapsamının genişletilmesinin tam zamanı olduğunu düşünmekteyim bu düşüncemin oluşmasına sebep olan nedenler şöyledir;

1) Yurt Dışına Yurt içinin de eklenmesi sonucu Kaynak Arttırımı 

2) Beyana dayalı Vergi Gelirlerinin Artması

3) Ticaret Kanununa uygunluk sağlanması

4) Yurt içindeki beklentilere Cevap vermesi

5) Kanunun Kamuoyunda son günlerde oluşan bir takım isimler, gruplar, şirketler ve bunların uzantıları ya da Varlığı Daha önceden saptandığı halde parasını veya kıymetlerini getiremeyenlere kolaylık tanımak için çıkartıldığı söylentilerinin sona ermesi

6) Vergi Daireleri, Vergi Mahkemeleri, İdari Mahkemeler, Danıştay Daireleri Diğer Vergisel birimlerin ve Vergi Müfettişlerinin daha rahat daha güncel çalışmalarını sağlayarak bunun sonucunda da hem süre açısından hem verilen kararlar açısından etkili hale getirilmesi Maddeler halinde bahsettiğim nedenler genişleyerek daha kapsamlı bir halde alabilir.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen Torba Kanun Tasarısına göre gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31 Temmuz 2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı kurumlara bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecek.  Bu kıymetler, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilecek.  Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz ü addolunacak, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecek. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak.  Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergilendirilecek ve bu vergilendirmenin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek. 

Banka ve aracı kurumlar, bildirimi izleyen ayın 15. günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyecek. Bu vergiler hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecek.  Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Ancak diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacak. 
İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacak. İndirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, yüzde 18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanacak.  Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsiline engel teşkil etmeyecek. Tahsil edilmiş olan vergiler ret ve iade edilmeyecek.  Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.  Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların; kanuni ve iş merkezi Türkiye de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, kanuni ve iş merkezi Türkiye de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları, 31 Ekim 2013 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye ye transfer edilmesi kaydıyla, gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacak. Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacak.  Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamayacak.  İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecbur olacaklardır şeklinde kabul edilmiştir. 

 

 

 

                                                                  10.05.2013

İLKE DENETİM MALİ HUKUK- ATİLA KOÇER