VERGİ İNCELEMESİNE YETKİLİ KİMSELERE DEFTER VE BELGELERİN YASAL SÜRESİNDE İBRAZ EDİLEMEMESİ SONUÇLARI
VERGİ
İNCELEMESİNE YETKİLİ KİMSELERE DEFTER VE BELGELERİN YASAL SÜRESİNDE İBRAZ EDİLEMEMESİ SONUÇLARI
213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 359.maddesi 2. Fıkrasına göre defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar hakkında 03.07.2009 tarihinden sonra 5904.sayılı Kanunun 23. Maddesine göre 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmedilir şeklindedir. Varlığı noter tasdik kayıtları veya diğer sebeplerle tespiti sabit olduğu halde inceleme sırasında Vergi İncelemesine yetkili kişilerin talebi üzerine Yasal süreleri içerisinde defter ve belgeler teslim edilmezse hem hapis cezaları hem de hazinenin kaybı olduğu düşüncesiyle para cezaları uygulanmaktadır. Bu konuda ağırlıklı olarak tasfiyeye girmiş veya tasfiyesi tamamlanmış limited şirketler hisse devri yapmış ortaklık ve şirketi idare etme yetkisi sona ermiş eski ortaklar ve yeni şirket yetkilileri ayrıca çeşitli sebeplerden dolayı ticari faaliyetlerde bulunamayan işyerini kapatmak zorunda kalan yada Vergi İdaresice Re’sen Mükellefiyeti terk ettirilen kişilere inceleme talep ve yazıları Yasal sürelerinde tebliğ edilemediğinden veya bu süreç içerisinde defter ve belgelerini teslim edemeyenlere yapılacak incelemenin süresi itibari ile yukarıda ki açıkladığımız sebeplerden dolayı Yasal sürelerinde defter belge teslim edilmediği öne sürülerek inceleme yetkili kişilerce yüklenilmiş olan Katma Değer Vergileri yok sayılarak bir de buna bağlı 3 kat oranda Vergi Ziyaı Cezaları, Özel Usulsüzlük Cezaları uygulanmakta ayrıca haklarında kaçakçılık suçu işledikleri iddiasıyla Vergi Suçu Raporu düzenlenerek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunarak Ceza Mahkemelerinde yargılanma süreçleri başlatılmış olmaktadır. Defter ve belgelerini Yasal sürelerinde teslim edemeyen ancak daha sonra teslim etmek isteyen veya Vergi İdarelerince yapılan tarhiyatlar nedeniyle Vergi Mahkemelerinde açtıkları Davalar esnasında veya Davalar devam ettiği süreç içerisinde defter ve belgelerini temin edenler Vergi Mahkemelerine sunabilmek de ve Vergi İdarelerince bu süreç içerisinde inceleme yapılmasını talep edebilmektedir. Bu konu ile alakalı Vergi Mahkemelerinin bir kısmı önce Vergi İdarelerine bu konuyla ilgili bilgi vermekte gerek gördüğü takdirde de Bilirkişi incelemesi yaptırmaktadır. Bir kısım Vergi Mahkemeleri de bu konuya olumsuz bakarak Kararlarını bu yönde vermektedir. Genelde Danıştayın ilgili Dairelerinde verilen Kararların büyük bir bölümünde çözümün defter belgenin incelenmesi sonucuyla ortaya çıkacağı konusu benimsenmiş ve ağırlık kazanmıştır. Defter ve belgelerin Yasal süresinde ibraz edilememiş olması Vergi Usul Kanununa göre Re’sen tarh sebebidir. Ancak ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sağlayacak bir durumda değildir. Mahkeme aşamasında defter ve belgelerin temin edilerek inceleme yapılmak üzere sunulmaya talep edilmesi durumunda Vergi İdaresine veya incelemeye yetkili olanlara Yasal süresinde ibraz edilemeyen defter ve belgelerin Mahkemeye ibraz edilmesi halinde tarhiyatın Hukuka uygunluğu konusunda bir inceleme bir tespit yapılması gereklidir. Katma Değer Vergisi yansıma özelliğine sahip bir Vergi türüdür. 3065.Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 34. Maddesinde ki, koşulların varlığını kanıtlayamayan yükümlülere indirim yapma olanağı her ne kadar tanınmasa da Katma Değer Vergisindeki yükün nihai tüketiciye intikal etmesi sebebiyle sırf Yasal sürelerinde defter belge teslim edilmediği sebebiyle yok sayılması Katma Değer Vergisinin yansıma ve nihai tüketicinin üzerinde kalması özelliğini yok edecektir. Günümüzde Beyannamelerin, BA-BS formlarının ve diğer formların internet ortamında verilmesi ve bu verilerinde Vergi İdarelerinin veri depolarında yer alması sebebiyle varlıkları bu şekilde tespit edilmiş olmaktadır. Defter ve belgeyi Yasal sürelerinde teslim edemeyen ancak daha sonra teslim etmek isteyen Mükelleflerin bu suretle bir çıkar elde etmeleri mümkün değildir. Çünkü Vergi İdarelerince ve Vergi incelemesi yapan yetkililerce ellerinde olan tespitli veri kayıtları ile defter ve belgelerde ki kayıtlar istendiği her an karşılaştırılabilecek bir durumdadır. Burada defter ve belgelerin Vergi Usul Kanununa göre uygun olarak düzenlenmesi Yasal sürelerinde tasdik ve kayıt işlemlerinin yapılması ilgili yıllarda ki alış ve satış faturalarının gerçekten yapılmış bir hizmet veya teslime dayandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmaması halinde Vergi İdarelerince gerek biçimsel yönünden gerekse belgelerin ve kayıtların temsil ettiği Hukuki muamelelerin gerçekliği konusunda kendilerine Vergi Usul Kanunun tanıdığı yetki ve tekniklere göre bir inceleme yapmaları ve bu inceleme sonucunda ortaya çıkacak tespitlere göre işlem yapılmasının ve bunların sonuçlarına göre yapılacak düzenlemelerin adilane, hakkaniyete uygun ve Hukuk Devletine yakışır biçimde olacağından hiçbir kuşkum bulunmamaktadır. Bu inceleme ve tespitler sonucunda Vergi Mahkemelerince verilen Kararlar kaçakçılık suçlamasıyla Ceza Mahkemelerinde görülmekte olan Davalarla ilgili önemli bir dayanak veya belge olacaktır.
22.10.2013
İLKE MALİ HUKUK
ATİLA KOÇER
