VERGİ İNCELEMELERİ –DEFTER BELGE TESLİMİ
VERGİ İNCELEMELERİ –DEFTER BELGE TESLİMİ
Vergi Usul Kanunu’nun 134’üncü maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiştir. Buna göre bu işlem, mükellefin ödediği verginin defter, hesap, kayıt ve belgeler ile gerekli olduğunda yapılacak fiili envanter ve araştırmalardan elde edilecek bulguların uygunluğunun incelenmesi ve doğruluğunun saptanmasıdır
Vergi incelemelerinde uyulacak usul ve esaslar hakkında 28101 sayılı yönetmelik 31/10/2011 Tarihinde Resmi Gazetede Yayımlanarak Yürürlüğe Girmiştir Yönetmelik 6 Bölüm ve 30 Maddeden Oluşmaktadır .
Yönetmelikte Yer Aldığı şekilde Amaç ve Kapsama Uygun bir şekilde incelemeye başlama ve sonlandırma süreci boyunca mükellefler çok büyük sorunlarla karşılaşıp bu süreçlerde , mevzuata hakim olamamaları dolayısıyla yasal hakları kendilerince bilinmemekte olup incelemeler sonucunda düzenlenen raporlar neticesinde adli ve idari yönden telafisi güç ve imkansız zararlar yaşamaktadırlar Söz konusu haklar mevcut kanuni düzenlemelerde yer almasına rağmen uygulamada taraflarca tam olarak yerine getirilmemekte sonucunda ne yazık ‘ki mükellefler hakkında VTR .VİR ve Vergi Suçu Raporları Düzenlenerek Yüklendikleri Katma Değer Vergisi indirimlerinin reddi, gecikme faizi, üç kat vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası, tekerrür uygulamaları ve hürriyeti bağlayıcı cezalarla karşı karşıya kalmakta zaten ağır ve zor olan ticari hayatlarını devam ettiremez hale gelmektedir .
İnceleme iş emriyle çeşitli nedenlere dayanılarak yapılmaktadır ilk olarak defter ve belgelerin VUK’un 256’ncı maddesine istenmesi ile başlar Aynı kanunun 14’üncü maddesine göre 15 gün süre verilir eğer bu süreçte bazı sebeplerden dolayı defter ve belgeler teslim edilemezse süre bitmeden yazılı bir dilekçeyle 15 gün ek süre talep edilebilir .
Defter ve Belge İsteme Yazılarında yer aldığı üzere süresinde mücbir sebep hali dışında defter ve belgelerini teslim etmeyen mükelleflere Özel Usulsüzlük Cezası Kesilmektedir
Makalemizde özelikle dikkat çekecek ve çok fazla önem taşıyan birkaç konunun gözden kaçırılmamasına dikkat çekilmektedir;
Gerek mükelleflerin gerek incelemeye vekalet edenlerin ilk başta defter belge isteme yazısının usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği (bazen telefonla talep edilmektedir ) Vergi incelemeleri esasen incelemeye tabi olanlara yapılan tebligatla ölüm re’ sen terk veya iş yerinin müsait olmamasının bildirilmesini taşıyan haller dışında iş yerinde yapılma zorunluluğu taşımakta olup incelemenin iş yerinde yapılması gereklidir bir çok mükellef bu konuda bilgi eksikliğinden dolayı incelemenin iş yerinde yapılmasını talep etmemektedirler .
Defter Ve Belgeler İlk İstendiği ve Yasal Sürelerinde teslim edilmediği takdirde Mükelleflere VUK mükerrer 355’te yer alan madde hükmünün birinci fıkrasına göre üç ayrı uygulamayla Özel Usulsüzlük Cezası Kesilmektedir ancak ceza sonrası aynı kanunun aynı maddesinin üçüncü fıkrasında yer aldığı üzere (defter belge teslim etmeme) mecburiyetini yerine getirmeyenleri yeni bir süre verilerek her hangi bir uzatmaya gidilmeden defter ve belgelerin teslim edilmesi istenmesi gerekli olup bu aşamada defter ve belgeler teslim edilebilir eğer inceleme yapanlar tarafından bu süre verilmezse sonraki aşamalarda çok ağır yaptırımlarla karşılaşmamak için bir dilekçeyle baş vuru yapılıp yeni bir sürenin talep edilmesi gerekmektedir .
Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan ilişki ve işlemlere ait kayıtların belgelenmesinin zorunlu olduğunu; 171. maddesi ise, vergi uygulaması bakımından yasal defterlerin, mükelleflerin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumlarıyla, vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek, vergi ile ilgili işlemleri belirlemek, mükelleflerin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden denetlemek ve incelemek, bu hesap ve kayıtları yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumunu denetlemek ve incelemek amacını sağlayacak şekilde tutulmasını öngörmüştür.
Anılan düzenlemelerin sonucu olarak 256. maddede, saklanması zorunlu her türlü defter, belge ve karneleri muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların istemi üzerine ibraz ve incelemeye sunmaya mecbur tutulan vergi mükelleflerince, bu zorunluluğun haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi, vergi idaresinin denetiminden kaçınmak ve gizlenmek istenen durumların, karşıt inceleme yoluyla ortaya çıkarılmasını da önlemek anlamını taşıyacaktır. Bu yüzden Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin, yemin dışındaki her türlü delille ispatlanabileceğine değinildikten sonra iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun, iddia eden tarafından kanıtlanması gerektiği kurala bağlanmıştır.
“OLAYA İDARİ VE ADLİ YÖNDEN AYRI AYRI BAKMAK GEREKİR “
İDARİ YÖNDEN
Mükellefler tarafından yasal süreçlerde teslim edilmeyen defter belgeleri nedeniyle inceleme sonuçlarında haklarında İlgili Takvim Yıllarında yüklendikleri tüm Katma Değer Vergisi Yok Sayılacak 3 Kat Vergi Ziyaı Cezası Oluşmuşsa Tekerrür Hükümleri ve İlgili Takvim Yılındaki oranlara göre Özel Usulsüzlük Cezalı Tarhiyatlar yapılacaktır
Yazılı yargılama yöntemini benimseyen İdari Yargılama Usulü Kanunun Davaların açılması, delillerin toplanması ve ilgililerce sonradan ibraz edilen belgelerin incelenmesini öngören 3, 16, 20 ve 21. maddelerinde, tarafların eşit koşullar altında istem ve savunma yapmaları esasına göre hiç vakit kaybetmeden mükellefler tarafından yasal defter ve belgelerin ihticaca salih açık ve anlaşılır bir şekilde yasal defterlerin muhasebe standartlarına göre uygun tutulduğunu, belgelerin (fatura asılları ,ödeme dekontları ,çek havale .eft nakliye ve kantar fişleri .)mevcut olduğunu uygun görülmesi halinde mahkemeye sunulacağı belirtilerek öncelikle davanın karşı tarafında olan idarenin defter ve belgelerin mahkemeden alınarak inceleme yapmasını yapmayı kabul etmediği takdirde bilirkişi marifetiyle İnceleme yapılmasını ve bu inceleme ve tespitlere göre çıkan sonuçlara göre bir karar verilmesi şüphesiz ‘ki adil olacaktır bu konuyla alakalı Vergi Mahkemeleri ve Danıştay Başkanlığı İlgili Dairelerinde uzun yıllardan beri farklı kararlar verilmiş görüş ayrılıkları yaşanmış ancak DANIŞTAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULUNUN Esas No : 2013/3-- Karar No : 2019/1 sayılı kararlarının 25/07/2019 Tarihide Resmi Gazetede Yayımlanmasıyla netlik kazanmış defter ve belgelerin Vergi Mahkemelerine Davanın ilk aşamasında İncelenme yapılması talebiyle sunulmasına imkan tanınmıştır .
ADLİ YÖNDEN
Varlığı Noter kayıtları veya diğer şekillerde sabit olan defter ve belgelerin Mücbir Sebepler dışında Yasal Sürelerinde Teslim Edilmemiş defter ve belgelerin gizlenmesi, Vergi Usul Kanunun 359.Maddesine göre fiil olarak kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır
Bu nedenle mükellefler hakkında 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep edilmektedir bazı kulaktan dolma bilgilerle mükelleflere defter ve belge teslim edilmemesi önerileri yapılmakta olup buna uyarak var olduğu halde çeşitli nedenlerden dolayı bir kısım mükellefler defter ve belge tesliminden kaçınmakta akabinde hiçbir şekilde kendilerini savunamamakta ve hürriyeti bağlayıcı cezalar almaktadırlar .
Yargılanma Esnasında İlk Aşamalarda Uzman Görüşü Mütalaa Alınarak Dosyaya İbraz Edilmesi Defter ve Belgelerin Sunularak Mahkemenin Atayacağı Bilirkişi Veya Bilirkişiler Tarafından İncelenme yapılmasını talep etmek fayda ve kanaat getirecektir .